Ofislerde Kuşak Çeşitliliği

Ofislerde Kuşak Çeşitliliği

 

Kuşak çeşitliliği, herhangi bir sosyal ve girişimci toplumun özünde yer alıyor. Örneğin Almanya’da, nesil farklılıkları dolayısıyla oluşan boşlukları doldurmak adına farklı kuşaklardan insanlarının bir araya geldiği Mehrgenerationenhaus adlı çok nesilli evler kuruluyor.

Benzer şekilde, bir işyeri, farklı nesilleri bir çatı altında buluşturan mikro bir toplum gibidir. Her ne kadar farklı yaş gruplarındaki çalışanlar aynı amaç ve hedef doğrultusunda birlikte çalışıyor olsa da, iş ahlakı, ideolojiler ve işyerindeki düşünce kalıpları gibi temel değerlere gelince, bu nesillerin pek çok noktada birbirleriyle çeliştiği görülür.

İki Kuşak

Tarih ilk defa, dört farklı neslin bir arada tek bir ofis ortamında çalıştığına şahit oluyor:

Gelenekselciler (1945 doğumlular),

Baby Boomers (1946 ve 1964 arasında doğmuş olanlar),

X Kuşağı (1965 ve 1980 yılları arasında doğanlar)

Y Kuşağı / Millennials (1981-2000 yılları arasında doğmuş olanlar).

Bununla birlikte, demografik olarak konuşmak gerekirse, şu anki X ve Y Kuşağı, işgücünün çoğuna yayıldığı için bu blog postun ana iki kuşağını oluşturuyor.

İki kuşağın zihninde hızlı bir gezi yaparsak, aralarındaki tüm kişilik çatışmalarının kökenini görebiliriz. X kuşağı profesyonel dünyaya adım attığında, dünya ekonomik büyüme çağına salyangoz hızıyla giriyordu. Sanılanın aksine çok fazla iş imkanına sahip olmayan kuşak, artan boşanma oranlarının da sonucunda, erken yaşta sorumluluk paylaşımı yaparak sakin ve ayakları yere basan bir yaşam seçti. Öte yandan, Millennials, internetin ve iletişimin toplumda hayati bir rol oynadığı hızlı teknolojik ilerleme çağında doğdu.

Aşağıda, X Kuşağı’nın ve Millennial’ların mesleki hayatlarının farklı yönlerindeki bazı belirgin özellikleri, iki işgücünün iyi ve kötü yönlerini ayrıntılı olarak anlamamıza yardımcı olacaktır.

İş yaşam dengesi

work-life-balanceİş-yaşam dengesi, çalışanların memnuniyetine gelince önemli bir unsurdur. Dolayısıyla, iki kuşak arasında, dengeli bir kişisel ve mesleki yaşam gereksinimi çok fazla fark etmez. Ancak fark, bu gereksinimi nasıl dile getirdiklerinde gözlemlenir.

Örneğin, X Kuşağı, işverenlerinden 9 ila 6 çalışma saatlerine bağlı kalmalarını ister ve bu kuşak için ekstra çalışma saatleri kimi zaman son derece kabul edilemez bir durumdur. Hatta bazı durumlarda işten ayrılmayla bile sonuçlanabilir.

X Kuşağı, iş-yaşam dengesini elde etmeye çalışırken, Millennial’lar kariyer tercihlerini yönlendiren bir kalem olarak bu dengeyi “talep” ederler. Y Kuşağı için iş-yaşam dengesi kavramı, telekomünikasyon teknolojilerini kullanabilmek, esnek çalışma saatlerine sahip olabilmek (özellikle öğrenciler & yeni anne-babalar için) ve ofis binalarında gevşeme ve kafa dağıtabilme olanakları anlamına gelir.

Merdivenleri Tırmanırken

top-of-the-ladderX ve Millennial Kuşakları, işyerinde terfi ve promosyonlarla ilgili çok zıt algılara sahiptir. X Kuşağı, köşe ofisinin ve yüksek pozisyonların yıllar süren yoğun çalışma, tecrübe ve uzmanlık sonrası elde edildiğini düşünür. Bu kuşağa göre terfi uzun olduğu kadar zor ve kaçınılmazdır. Bu nedenle, X Kuşağı yönetici pozisyonlarına geldiğinde, otoriteye erişimi genellikle sınırlı tutarak, ofis ortamında hiyerarşik bir saygı istemektedir.

Ancak, Millenial’lar bu noktada büyük farklılıklar gösteriyor. Bu nesil cesaret verici ebeveynleri tarafından “görüşlerinin önemli olduğu” fikriyle yetiştirildiği için, terfi için önlerindeki uzun yolu keskin zekayla kısaltılabileceklerini düşünüyorlar. Bu kuşak için, işinizde iyi iseniz, deneyim eksikliği pek de rahatsız edici değildir ancak bu tutum bazen kendilerini terfi yolunda huzursuz ve sabırsız kılar.

Çalışma Şekli

X Kuşağı ve Millennial’lar çalışma tarzları arasındaki temel sapma, iki kuşak arasındaki teknolojiyi algılama farkından ortaya çıkar. Örneğin, X Kuşağı yöneticiler, çalışanın yaptığı işe bağlılığını ofisteki performansına bağlarken, Millennial’lar için, iki saatlik bir süreyle uzaktan çalışma, bütün çalışma gününü telafi edebilmektedir.

Hiyerarşi kavramı, iki işgücü için de oldukça farklı anlamlara gelmektedir. X Kuşağı, patronun ya da yöneticinin yetki simgesi olduğu, lineer bir güç yapısına inanır. Öte yandan, Millennial’lar, yöneticilerin sadece meslektaşları olduğu “düz hiyerarşiye” inanırlar. Ayrıca, Y Kuşağı, yöneticisini bir akıl hocası olarak görme eğilimindedir; takdir ve düzenli geribildirim beklemektedir. Benzer şekilde X Kuşağı, teknolojiyi, çalışmalarını kolaylaştırmak için bir araç olarak kullanırken, Y Kuşağı için teknoloji, yaşam biçimlerinin bir parçası. Teknolojide bir hiyerarşi olmaması sebebiyle de iş yapış biçimlerinde hiyerarşiyi sorguluyorlar.

 

Takım Ruhu

X ve Y Kuşağı ekip çalışmasının ruhunu anlasa da farklı ekip konseptlerine sahipler. X Kuşağı’nın en belirleyici özelliklerinden bir tanesi kişiliği ve bağımsızlığı. Yani, bir ekip içinde çalışıyor olsalar da projenin bir bölümünü tek başına ve kendi tarzlarında ilerletmekten ve diğer insanlarla çatışmadan işlerini sürdürmekten hoşlanıyorlar. X Kuşağı, ekipteki üye sayıları az olduğunda ya da bağımsız olarak çalışma fırsatı verildiğinde en verimli çalışan haline geliyorlar.

Print

Tam tersine, Millennial’lar, aynı anda, farklı yerlerde çalışmayı arzu ediyor; teknolojinin ana prensibi olan kolektif çalışma ruhuna sahip çıkıyorlar. Telekonferans, grup sohbetleri ve bulut paylaşımı ekip çalışmasının alternatifleri olarak bu nesil arasında yankılanan birkaç anahtar kelimedir. Takımın boyutu kendileri için önemli değil, önemli olan seslerinin duyulması ve onların görüşünün değerli olmasıdır.

Ana Motivasyon Kaynakları

İki nesli motive eden faktörler tamamen ayrışıyor. Örneğin, X Kuşağı, genellikle, otorite, özerklik ve iş güvenliği tarafından yönlendiriliyor. X Kuşağı’nın mesleki başarı konsepti, köşe ofis iken, Millennial’lar için ana motivasyon faktörleri ofisteki bean-bag,  temin edilen dizüstü bilgisayarın yetkinliği ve sınırsız WiFi oluyor. Bu kuşak, öğrenme fırsatlarıyla ilgilenirken kendi iş ve kariyerinde amaç bulmak istiyor.

Burada şunu söylemeliyiz ki, maaş, ikramiyeler gibi finansal kazançlar, her iki kuşağı bir kariyer yolunda sürükleyen en önemli motivasyon faktörlerinden biridir. Bununla birlikte, ikisinin yaklaşım ve beklentileri büyük ölçüde farklılık göstermektedir.

Sonuç

Dijital yerli Millennial’lar, X Kuşağının kurallara göre oynamasına pek yaklaşmamakla birlikte, ofis ortamındaki nesiller arası çeşitliliğin öneminin farkındalar ve bu farklılığın bir organizasyonun genel iş dinamiklerini büyük ölçüde etkilediğini biliyorlar. Bu blog, iki kuşak hakkında genel bir fikir vermekle ilgili olsa da; belirli bir gruptaki herkesin aynı  davranmadığını bilmek gerekir.

Küreselleşme nesli Millennial’lar, X Kuşağı’ndan farklı. İşverenlerin ve insan kaynakları yöneticilerinin bu kuşak ile ilgilenirken genel kalıpları takip etmemesi oldukça önemli. Daha da önemli olan ise yaratmaya ve üretmeye yetkin bir işyeri için nesiller arasındaki farklılıkları tanımak ve anlamak olmalı.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir